Hepimiz çocukluğumuzda doğayla iç içe olma fırsatı bulmuş, sokakta eğlenceli oyunlar oynamışızdır ama bugünkü çocuklar doğayı pek fazla tanımıyorlar. Doğayı tanımak bir yana, sokakta oyun oynama şansları bile yok. Bizim çocukluğumuz bisiklet üzerinde, ağaç dallarında geçmişken çocuklarımızınki evde, bilgisayar başında geçiyor.

Eskiden, yani çevremiz bu kadar beton yığını olmamışken, çocuklar evlerinin çevresinde doyasıya oyunlar oynardı. Doğayı tanır, kendine buradan yeni şeyler katardı. Şimdilerde durum pek böyle değil. Bizler doğayı tanıyarak büyümüşken, çocuklarımız neredeyse doğadan habersiz büyüyor. Doğanın içindeki çocuklar sabahtan akşama kadar bahçelerde oyunlar oynar, bitkileri ve doğadaki canlıları tanırdı. Şimdiyse çocuklarımız bilgisayar başında bunlardan haberdar olmadan büyüyor. Durum böyle olunca da doğanın mutluluk veren enerjisinden mahrum kalıyorlar. Bilgisayar başında geçirilen bir çocukluk üzerlerinde olumsuz etkiler yapıyor. Çevreleri hakkında gittikçe daha az bilgi sahibi oluyorlar. Sosyal hayatları zayıflıyor ve git gide daha fazla kendi içlerine kapanıyorlar.

Oysa sokakta ve doğada vakit geçirseler gelişimleri çok farklı olur. Doğanın içinde olduklarında yeni şeyler keşfederek bilgilerini artırırlar. Çevrelerinde yeni oyun arkadaşları olur ve sosyalleşmeleri daha sağlıklı ilerler. Doğayla birlikte olmak çocukların zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimlerine olumlu katkılar sağlar. Doğayla birlikteyken hep birlikte eğlenecekler, keşfedecekler ve olaylar karşısında nasıl davranmaları gerektiğini öğrenecekler.

Yapılan araştırmalarda açık havada zaman geçiren, doğayı tanıma imkânı bulan çocukların hayal gücü daha gelişmiş, daha yaratıcı ve dayanışmaya daha yatkın olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer bir araştırma sonucuysa doğayı tanıyarak büyüyen çocukların stressiz bir kişiliğe sahip olduklarını göstermiştir. Bu çocukların dikkat süreleri daha uzundur. Böylece derslerindeki başarısı seviyesi de aynı oranda artmaktadır.

Doğayı tanımadan büyüyen çocuklar doğaya karşı bilinçsiz oluyorlar. Doğayı sevmiyor ve önemsemiyorlar. Sürekli bilgisayar karşısında olan bir çocuk, normal olarak, doğa olaylarına karşı tepkisiz kalıyor. Doğayı korumayı, doğa için bir şeyler yapmayı aklına bile getirmiyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak doğa daha çabuk kirleniyor, hatta yok oluyor.

Bütün bu sebeplerden dolayı anne ve babalara düşen görev çocuklarını doğa ile tanıştırmak, her fırsatta onları doğaya salmaktır – elbette güvenli bir şekilde! Çocuklarımız doğayı tanıyarak büyümeli, kendisine yarayacak bilgileri doğadan almalıdır. Bunu yaptıklarında bir doğasever olarak doğayı koruyacak ve ona sahip çıkacaklardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir