Veliler Dikkat! O Ödevler Sizin Değil!

Ev ödevleri ve proje görevleri…

Öğrencilerin olduğu kadar velilerin de kâbusu.

Neden mi?

Aslında bu sorunun iki yanıtı var: Birincisi bazı durumlarda karşılaştığımız, “öğrencinin boyunu aşan” ödevlerin verilmesi. İkincisi ise ailelerin yufka yürekliliği…

İlkinden biraz bahsetmek gerekirse, öğretmenlerin zaman zaman, ailelerin de isteği doğrultusunda öğrencileri gereğinden fazla zorlayan ödevler vermesi. Öyle ki okul çevrelerindeki kırtasiyelerin ürün yelpazelerinde yeni bir ürün var artık: Hazır Projeler.

Önceden hazırlanmış projeler kırtasiyelerde satılarak kâr elde ediliyor. Tabii bunda bazı öğretmenlerin “proje görevi, ev ödevi” vb. başlıklar altında neredeyse “inşaat bilgisi” gerektiren ödevler vermesinin payı yadsınamaz.

İkinci ve en az ilki kadar doğru yanıta gelirsek: Ailelerin yufka yürekliliği.

Tam tanımı bu. Birçok ebeveyn çocuklarının verdiği uğraşı gördükten sonra onlara “kıyamıyor” ve ödeve yardım etmeye başlıyor. Çocuğunuzun ödevinde ona destek olmanız tabii ki sorun değil, sorun olan bu desteğin ölçüsü. Öyle ki günün sonunda ebeveynler ödevin tamamını yapmış, çocuğa ise sadece ismini yazmak kalmış oluyor.

Çocuğum zorlanmasın, okulda arkadaşlarının yanında “yapamadı” olmasın, küçük düşmesin gibi birçok düşünceyle yaptığınız ödevler maalesef çocuğunuzu oldukça olumsuz etkiliyor. Öncelikle:

Ödevleri ebeveynleri tarafından yapılan çocukların öz güveni etkileniyor.

Şöyle ki, bu “yardım” rutine dönüştüğünde, çocukta “Acaba ben yapamayacak kadar beceriksiz miyim?” düşüncesi oluşmaya başlıyor. Bu düşüncelerin zamanla dallanıp budaklanması ile de çocuklar okulda, dersleri sırasında öğretmenlerinin sordukları sorulara dahi cevap vermekten çekinmeye başlıyorlar.

Gelişimleri engelleniyor.

Ödevlerin amacı, öğrenciye hem o gün derste işlenen konuların tekrarını yaptırmak hem de onu bir sonraki derse hazırlamaktır. Ayrıca çocuklar ödevlerini yaparken problem çözme, yaratıcı düşünme, araştırma gibi yeteneklerini geliştirirler. Ödevlerin aileler tarafından, tamamen iyi niyetle yapılması, maalesef çocukları bu gelişimden mahrum bırakır. Aslında bu yardım etmeye çalışırken gelişime engel olma durumu, birçoğumuzun bildiği kozadan çıkmaya çalışan kelebek hikâyesini çağrıştırıyor. Nasıl ki kozasından çabalayarak çıkmaya çalışan kelebeğe kozası kesilerek yardım edildiğinde kelebek dışarı çıkar ancak o çabalama evresini yaşamadığı için kanatları yeterince güçlenmez, büzüşük kalır ve uçamazsa ebeveynlerin de çocuklarını karşılaştıkları zorluklardan kurtarmak adına onların görevlerini üstlenmeleri, kendi çocuklarının gelişimini engeller, onlara zarar verir.

Peki, hiç mi destek olunmamalı?

Tabii ki ödevlerini yaparken çocuklarınıza destek olmalısınız. Anlamadığı yerleri size sorabilmeli, sizden destek isteyebilmeli. Ama ne kadar müdahale edeceğiniz konusunda ölçüyü doğru belirlemelisiniz.

İzin verin, çocuklarınızın öz güveni, sorumluluk bilinci; ancak araştırarak, deneyerek, yaparak geliştirebileceği özellikleri okul aracılığıyla gelişsin. Çocuğunuzun yapamaması, onu diğer çocuklardan eksik kılmaz ya da okulda onu kötü bir duruma düşürmez. Yapamadığı durumlarda öğretmeninin desteği ile zaten sorunu çözecektir. Ancak sizin “o yapmış gibi” göstermeniz çocuğunuzda o konunun hep “bilinmez” olarak kalmasına yol açacaktır.

Unutmayın! O ödevler sizin değil! Siz zaten o konuları biliyorsunuz, bırakın çocuğunuz da kendi çabasıyla öğrensin. Onun kendini geliştirmesine izin verin.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir