Çocuklar meraklıdır. Öğrenmeye açıktır. Keşfeder, ortalığı karıştırır ve bolca soru sorarlar. Hatta öyle ki birçok ebeveyn artık bu soruların sonunun gelmeyeceğini düşünmeye başlar.

Halbuki bu, çocukların kendini geliştirmeye açık olduğunun harika bir örneğidir. Sağlıklı olan, çocukların soru sorması, keşfetmek istemesidir. Bu noktada çocukların hem keşfetme isteğinin perçinlenmesi hem de daha da gelişmesi için çocukların sorularına mümkün olduğunca cevap vermeli hatta onları yeni sorular sormaya yöneltmeliyiz.

Çocuk, adı üstünde, birçoğumuz gibi hatta hepimizden daha fazla, keşfederken yanlışlara düşebilir dahası yanlışının yanlış olduğunu anlamayabilir. Ebeveynlerin burada yapması gereken onları doğruya yönlendirmeden önce, yanlışın neden yanlış olduğunu anlatmaktır.  Yanlışın yanlışlığına inanmadıkları sürece çocuklar gerçek doğruyu benimseyemezler.

Örneğin yalan söylemesi… Çocuğunun yalanını yakaladığında birçok ebeveyn kızma, ceza verme yoluna gider. İşin kötüsü çocuğa yalanın doğuracağı kötü sonuçlar anlatılmazsa bir süre sonra ceza da işe yaramamaya başlar. Çünkü çocuk bu sefer “en fazla televizyon izlememe izin vermez, en fazla oyun oynamama izin vermez” gibi bir gözü karalığa bürünür ve aynı olumsuz davranışlara devam eder. Ceza sürekli tekrarlandığında caydırıcılığını kaybeden ve davranışı düzeltmeye yönelik olmayan bir uygulamadır.

Ceza vermek yerine yalanın doğuracağı güvensizlik gibi kötü sonuçlardan bahsedilirse çocuk yalanın kötü olduğuna ikna olur ve ceza almamak için değil gerçekten kötü olduğuna inandığı için yalan söylemekten vazgeçer.

Çocuklar meraklıdır, keşfetmeye açıktır. Ortaokul çağlarında sırf meraklarına yenik düşüp bağımlılık yapan maddeleri deneyebilirler, olumsuz davranışlar edinmelerine yol açacak ortamlara girebilirler. Unutmayın, bu merak duygusu çocukların kontrol ettiği ya da kontrol etmesini istediğimiz bir duygu değildir. Merakının üzerine gitmesi ama doğru ile yanlışı ayırt edebilmeyi öğrenmesini isteriz. Kötü alışkanlıklar ya da bağımlılıklar edinen bir çocuğa ceza vermek çoğu zaman işe yaramaz. Merakına yenik düşüp bir kez “sigara içmeyi deneyen” çocuğa sigaranın kötü olduğunu, sosyal hayatına ve daha da önemlisi doğrudan sağlığına vereceği zararları anlatmadığınız sürece tekrar deneyebilir.

Okul çağındaki çocuklar, günlük hayatlarında arkadaşlarını fazlasıyla örnek alırlar. Onlar gibi olmak isterler, onlara özenirler. Çocuğunuzun sınıf arkadaşlarını tek tek bilmeniz, okuldaki her bir çocuğun yetiştiği ortamı bilmeniz çoğu zaman mümkün değildir. Dolayısıyla ne kadar uğraşsanız da, güvenli bir fanus içinde yaşamayan çocuğunuzun karşısına olumsuz şeyler de çıkacaktır.

Ebeveynler olarak çocuğunuzun her bir yanlışında onu cezalandırmak yerine yanlış davranışların doğuracağı olumsuz sonuçları açıklamak, hem onun sağlıklı gelişimine katkıda bulunacak hem de başarılarına doğrudan etki edecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir