TEOG sınavına hazır mısınız ya da daha doğru sormak gerekirse, ne kadar hazırsınız?

Öğrencilerimizin sınava hazır olduğundan eminiz. Bizim sorumuz siz velilerimize. Sevgili veliler, gerçekten siz, sınava hazır mısınız?13

8. sınıfların sınav maratonuna girmesiyle birlikte birçok veli; telaş, sınav kaygısı, dahası “Acaba çocuğum başarılı olabilecek mi?” korkusu yaşıyor. Yaşadıkları bu duygular sonucunda da zaten sınav kaygısı yaşayan TEOG adaylarının streslerinin artmasına yol açmaları, ne yazık ki kaçınılmaz oluyor.

Peki, bu dönemde ne yapmalı?

Öncelikle siz velilerimiz, çocuklarınızın paniğini artıran değil, onları sakinleştiren tavırlar sergilemelisiniz. Onlarla iletişim kurarken “Yapabilecek misin? Sınava tam olarak hazır mısın? Ne kadar eksiğin var?” gibi alt metinlerinde olumsuzluk içeren ifadeler yerine “Fazlasıyla çalışıyorsun. Sınav stresi gereği kendinde eksikler görmen doğal. Ancak elinden geleni yapıyorsun, bunun farkında olmalısın.” gibi daha güven verici ve sakinleştirici ifadeler kullanmalısınız.

Unutmayın! Sınavlar hayatın kendisi değil, sadece bir parçası.

Çocuğunuzun sınava hazırlık dönemini en az düzeyde stresle geçirmesi, hem başarısı hem de sağlığı açısından oldukça önemli. Aşırı stres, sınavlarda dikkatsizliği, dolayısıyla başarısızlığı getirmenin yanında sağlık açısından da psikosomatik hastalıklara neden olabilmektedir.

Bir başka dikkat edilecek husus da sınava girecek olan çocuğunuz istemeden, onun adına bir şeyler yapmanız.

Nasıl mı?

Örneğin, sınav kaygısını yenmesi, telaşını kontrol altına alması için ona danışmadan onun adına karar vererek  “Bak, sana iyi gelecek.” düşüncesiyle onu psikologlara, danışmanlara sürüklemek.

Birçok velinin düştüğü bu hataya sizler de düşmeyin. Elbette her anne baba çocuğunun iyiliğini ister; telaşınız, çabanız hep bundan kaynaklanıyor, farkındayız. Ancak onun düşüncelerini dikkate almadan “onun için bir şeyler yapmak” ters etki yaratabilir.  Düşünceli yaklaşımınız bir anda “Ben hasta değilim ki, neden doktora gidiyorum?” tepkisiyle karşılaşabilir.

Başarılı olmak, yol kat etmek, istediğini elde etmek… Hayatımız boyunca bunlar hep tek bir şeyi yaparsak elde edebileceğimiz şeylermiş gibi gösterildi bizlere. Oysa başarı da, kazanımlar da bir davranışlar, alışkanlıklar bütününün sonucudur.

Şimdiye kadar başarı için, davranışlarımızın psikolojik kısmından bahsettik. İşin bir de fiziki boyutu var ki, o da beslenme.

Başarılı olmak için çalışmak kadar, iyi bir beslenme alışkanlığı da önemlidir. Siz velilerimizin dikkatini, özellikle bu konuya çekmek istiyoruz. Çocuklarımızın yeterli ve dengeli beslenmesi, gelişimlerine hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan katkıda bulunacaktır. İyi beslenme ve iyi bir uyku düzeni, başarıyı en az sınavlara çalışmak kadar etkileyen faktörlerdendir. Belki çocuklarımız bunun farkında olmayabilirler ama velilerimiz bunun bilincinde olarak onların alışkanlıklarına bu yönde etki ederlerse çocuklarının başarısına azımsanamayacak bir katkı sağlayacaklardır.

Sevgili Veliler! Başarıya giden yolda her şeyin bir bütün olduğunu unutmayın. Çocuklarınıza desteğiniz en az onların ders çalışması kadar önemli. Onları dinlemekten, onlarla empati kurmaktan vazgeçmeyin. Sınav döneminin onlar için ne kadar stresli ve zor olduğunu unutmayın.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir