2016 – 2017 eğitim öğretim yılının ilk ayını doldurmaya yaklaştığımız bu günlerde çocuğunuzun okula uyum sürecini en iyi gözlemleyeceğiniz zamanlara girdiğimizi söylemek yanlış olmaz.
Her çocuk yeni bir ortama girip yeni sorumluluklarla karşılaştığında biraz çekimser davranabilir. Bu normaldir. Kendinizi düşünün, bu yetişkin zamanınızda dahi alışık olmadığınız bir düzene geçtiğinizde hemen uyum sağlamakta zorlanabilirsiniz. Aynı şey çocuklarınız için de geçerli. Ancak okulların açılmasının ilk ayını doldurmaya yaklaştığımız bu günlerde çocuğunuz hâlâ okula uyumda sorunlar yaşıyor ise bu dönemi daha çabuk atlatması için destek olabilirsiniz.
Çocuğunuza okul ile ilgili gerçek bilgiler verin.
Okuldaki dersleri yoğunlaşmaya başladığı için oyuna daha hevesli, okula alışamadığı için derslere daha az istekli olacaktır. Bunun geçici bir dönem olduğunu söylemek yerine yeni düzeni için beraber yapacağınız basit planlamalarla sorumluluklarını da hatırlatarak ona bu yeni düzeni anlatın. Bu dönemde, okula başladığınızda nasıl hissettiğinizi anlatmanız sizin anılarınızda kendinden bir şeyler bulmasını sağlayacaktır.
Öğretmeni ile sürekli iletişimde olun.
Çocuğunuzun okulda yaşadığı sorunları daha iyi kavramanızı sağlayacağı gibi sorunun kaynağını objektif olarak anlamanıza da yardımcı olacaktır.
Gün içinde okulda onun da yorulduğunu unutmayın.
Eve gelir gelmez ödevlere gömülmesi ya da ders tekrarına girişmesini istemeyin. Oyun ve dinlenme için zamanı olması onu hem daha dinç hem de daha istekli yapacaktır.
Çocuğunuzun yanında kaygılarınızdan bahsetmeyin.
Onun yanında okula başlamasıyla ilgili kaygılarınızdan bahsetmeniz, okulu gözünde daha da büyütmesine neden olacağı gibi sizi örnek alacağı için kaygılarının perçinlenmesine de yol açacaktır.
Çocuğunuzu küçümsemeyin, eleştirmeyin.
Çocuğunuz okulda yaşadığı her sorunu size anlatabilmeli, kaygılarından bahsedebilmeli. Onu eleştirmeniz ya da yaşadığı kaygıları küçümsemeniz içine kapanmasına neden olacak, sizinle paylaşımda bulunmaktan vazgeçeceği için yaşadığı sorunları çözmesi zaman alacaktır.
Kıyaslama yapmayın.
Her çocuğun davranış biçimi, alışma süreci, öğrenmesi, ayak uydurması farklıdır. Onu yaşıtlarıyla kıyaslamak “Sen neden yapamıyorsun?” anlamında sözler sarf etmek öz güvenine zarar vereceği gibi okuldan soğumasına da neden olacaktır.
Korkutmayın.
Çocuğunuz için okula uyum sağlamak zorken bir de onu ödev yapmadığı ya da ders çalışmadığı zamanlarda “Seni öğretmenine söyleyeceğim, öğretmenin kızacak.” gibi sözlerle korkutmayın. Bu tavrın bir benzeri de “Böyle yaparsan arkadaşların seni sevmez” yaklaşımıdır. Çocuklarınızı korkutmak süreci zorlaştıracaktır.
Sizi kaçış olarak görmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzu okula bırakırken ya da okul dışı zamanlarda okuldan bahsederken “Karnın ağrırsa seni almaya gelirim, ağlarsan almaya gelirim merak etme.” gibi telkinlerde bulunmayın. Her ne kadar onun yanında olduğunu hissettirmeye yönelik söyleseniz de bunu kaçış olarak kullanmaya kalkabilir. Bu durumda her küçük sorunda okula gelmeniz için telkinde bulunduğunuz şeyleri seçebilir. “Seni almaya gelirim, merak etme” gibi sözler yerine “Bir sorun olduğunda öğretmenine söyleyebilirsin.” ya da “Bir problem olduğunda gerekirse öğretmenin bana haber verecektir” diyebilirsiniz.
Son olarak, okula uyum da birçok konuda olduğu gibi bireyden bireye farklılık gösterecektir. Yukarıda saydığımız başlıkların yanı sıra çocuğunuzla iletişimi güçlendirecek en önemli başlık sabırdır. Her şeyden önce çocuğunuza karşı sabırlı olun. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
Bir cevap yazın